Köy Tarihimiz
Sivasin imrali ilçesine bagli maden koyu ; kuzeyinde susehrine bagli sarköy ve gemin deresi kuzeydogusunda yine susehrine bagli karacaören köyü, dogusunda borular köyü , güneyinde uzuntemur köyü , günaybatida türkkeslik ve batisinda zaraya bagli zazalar (dimililer) köyü ile çevrilmis olup imranli - susehri - zara üçgeninin ortasinda yer almaktadir.
Köyün eski ismi kale dibi köyü olarak bilinmektedir , bugünkü yerlesim alaninda, zamaninda ermenilerin yasadigi bilinmektedir. Cami deresi olarak tabir edilen mevkiide ise kilise oldugu ve kale bölgesinin disaridan gelecek tehlikelere karsi koruma amaçli kullanildigi rivayet edilmektedir.
Orta Asyadan ekonomik , sosyal ve sisyasi sartlar nedeniyle Anadolu'ya (Erzurum , Erincan (Tercan) , Mus/ Varto , Tunceli /Mazgirt , Bingöl / Kigi bölgelerine kavimler halinde gelen atalarimiz, yine buralardan göç ederek Imrali'ya yerlesmislerdir.
Imranli'nin tarihine baktigimizda: imranli ve çevresinin tarihi süreç içerisinde Hitit, Pers ve Bizans imparatorluklarinin hakimiyeti altinda kaldigini bilinmektedir. Tarihi kaynaklarda bölgenin zaman zaman Müslüman - araplarin da eline geçtigi ve malazgirt savasi sonrasindan bizanslilarla yapilan anlasma geregince bölgenin türk hakimiyetine geçtigi anlasilmaktadir.
Imranli çevresinde 1075 yilinda Danismentli 1174 yilinda Selçuklular 1243 kösedag savasindan sonra Mogollar 14. Yüzyilda Eretna Beyligi 1381- 1398 yillari arasinda Kadi Burhanettin ve daha sonra da Osmanlilar hüküm sürmüstür. 1877 de yapilan Osmanli - Rus savasina kadar küçük bir köy hüviyetinde olan bölgede az sayida insanin yasadigi anlasilmaktadir.
Bu savas sonrasi dogu illerinin Rus ve Ermeniler tarafindan isgal edilmesiyle Kars'tan ve Sarikamis'tan göç eden vatandaslarin devlet tarafindan belirli bölgelerde iskan edilmesinden dolayi göç eden insanlarin bir kisminin da toplu olarak Imranli'ya yerlestirildikleri bilinmektedir. Çit bucagi diye bilinen yere II. ABDÜLHAMIT döneminde yerlestirilme oldugu için bölgeye Hamitabad denmeye baslanmistir. Burasi daha önceden Zara'ya bagli bir koy konumunda iken 1900 yilinda bucak olmustur. 1911 de zara ya bagli bir nahiye haline getirilen "HAMITABAD" ismi "ÜMRANIYE" olarak degistirilmistir.
1948 yilinda Zara ilçesinden ayrilarak Imranli ismiyle Sivas'a bagli bir ilçe haline gelmistir. Köyümüzle ilgili herhangi bir yazili kaynak bulunmamaktadir. Edindigimiz mevcut bilgiler isiginda Imranli'ya gelen asiretlerin (bunlara Koçgiri denmektedir) yöre köylere dagilarak yerlestigi anlasilmaktadir. Köyümüze ilk yerlesim ise 1700 - 1750 yillari arasi koçgiri asiretlerinden biri olan ( IBOLAR ) asiretinin mistolar kolundan memu isinde biri tarafindan yapilmistir. Daha sonralari ibolarla birlikte , zazalar , çarekanlar resiyanlar (Caferogullari) ve zerikanlar vegelip köye yerlesmislerdir.
Daglik ve ormanlik bir yörede bulunan köyümüz dere yataginin geçtigi bölgede kurulmustur. Köyümüz diger köylere nazaran oldukça kalabalik bir nüfusu barindirmakta olup Imranli'nin büyük köylerinden biridir. Köydeki yardimlasma ve dayanisma tipik alevi köyü olmasinin getirdigi bilinçle hat safhadadir. Köyde bütün önemli isler yardimlasma ile yapilmaktadir.
1950'li yillarin sonlarina dogru köyden kente göç olgusu bizin köyü de etkisi altina almis ve köyün nüfusunda gözle görülür bir azalma yasanmistir. 200 - 250 hane olan köy disariya olan göçler sonucu günümüzde 60 - 70 hane ye kadar azalmistir. Ancak yakin zamanda sehirde yasayan emekli ve yaslilarimiz yaz aylarinda tatillerini geçirmek için köye yerlesmektedirler.
Köyden göçün temel sebebi geçim sikintisi ve egitim ihtiyacidir. Gurbet elde çalisan gençler sehirde geçimini daha rahat saglayacagini ve egitim olanaklarindan daha iyi faydalanacagindan köye dönüp ailesini de sehre getirmekte ve bu süreç hizla devam etmektedir.
Köyün kutsal olarak kabul edilen yerleri NURI BABA – Lülük dagi , KALE , TORUK (IKI ÇAM ARASI) ziyareta Hizir ziyareta qalê sippi sariqê siwan gibi yerler hâlâ köylünün gidip adak kestigi yerler arasindadir.
Köyün ormanlik alanda olmasi köylünün özellikle yakacak ihtiyacini karsilamasinda önemli yer tutmaktadir. Son yillarda halkimiz yas agaç kesmeme konusunda bilinçlendirilmis ve de bu konuya artik gerekli önem verilmektedir. Köyümüz ormanlari Mese , Gürgen, Sögüt, kavak ve de Çam agaçlarindan olusmaktadir..
Günümüze dogru gelindiginde köyün kisitli da olsa temel geçim kaynagi olan tarim ve hayvancilik gerek cografi yapinin engebeli olmasi gerekse iklim kosullarinin olumsuzlugundan dolayi bitme noktasina gelmistir.
Köyde bir zamanlar yetistirilen BUGDAY , ARPA , MERCIMEK ve YULAF ekimi artik yapilmamaktadir. Ayrica bag bahçelerde binbir zahmetle yetistirilen PATATES , FASULYE , SEKERPANCARI da artik yetistirilmemektedir.
Köyde yayla geleneginin zayiflamasi hatta yok olmasi küçük bas hayvan yetistiriciligini baltalamistir fakat orman örtüsündeki artis da her geçen gün dikkatleri biraz daha fazla çekmektedir. Çünkü : özellikle keçiler küçük agaçlarin fidelerine zarar vermekte ve orman örtüsünü ciddi bir sekilde zayiflatmaktadir. Hemen hemen bütün evlerde artik büyükbas hayvan yetistirmek agirlik kazanmistir.
Köyümüzün hemen 2 - 3 km yakininda sirin bir mezrasi vardir. Bu mezranin adi Yesil mezradir. Yesil Mezra'daki ibadet yerleri , piknik alanlari çok güzeldir. Ve de civar köylerden (bozkirdan Karadeniz iklimine geçis noktasinda oldugu için) daha yesil ve de daha sulaktir.
Köyümüzde egitim - ögretim ihtiyacini karsilamak için 1948 yillarda yapilan ilk okul binasi talebi karsilayamayinca ikinci bir okul binasi yapilmistir ve bir zamanlar 4 - 5 ögretmenle egitim ve ögretim hizmeti vermektedir. Ancak günümüzde eskiyen yapi yikilmis ve tek yapili okul daha 8 - 10 civarindaki ögrencilere bir ögretmenle egitim ve ögretim vermeye devam etmektedir.
Yesil mezrada ise egitim ögretim ihtiyacini karsilamak açisindan 90li yillarda eskisinin yerine bir ilkögretim okulu binasi daha yapilmistir fakat köyden kente yasanan göç olgusu nedeniyle yeterli ögrenci bulunamamasindan dolayi bu okul hizmet verememekte ve de ögrencilerimiz magdur olmaktadirlar.Köyümüzde yakın zamanda altyapı çalışmaları tamamlanma aşamasına gelinmiş köyü kanalizasyon hattı bitirilmiştir Ayrıca köyün elektirik direklerinin tamamı demır direklerle yenillenmiştir bunların yanında köyümüzün yol asfalt çalişmaları için gereklı girişimler yapılmıştır yolumuz Asfalttı bıtmıştır
Kentte yaşayan köylülerimizin çoğunluğun oluşturduğu istanbulda 1992 DE kurulan simad gerek koydeki gerekse istanbul ve diğer şehirlerde yaşayan koylülerimize maddi manevi destek sunma ve Bir arada tutma amacı Gütmektedir gerek Dernek bazında Gerekse yurtdişinda yaşayan köylülerimizin girişimleri sonucu köyümüzde yapılan maden köyü kültür merkezi 2003 yıllında hizmete Açilmiştir içerisinde yemekhane mork misafirhane muhtarlik odasi ve kültür odasi mevcuttur ayrica Ek hizmet binasi olarak yapılan mutfak Evi 2006 yıllında hizmete açılmıştır.,